Efes, sanatın yalnızca üretildiği değil, aynı zamanda kutlandığı bir kentti. Antik kaynaklar, Efes’te sanatçıların birbirleriyle rekabet ettiği yarışmalar ve halkı bir araya getiren festivallerin düzenlendiğini aktarır. En bilinen örneklerden biri, Amazon kadın savaşçıları betimleyen heykel yarışmasıdır. Beş usta heykeltıraşın katıldığı bu yarışmada her sanatçı kendi eserini en güzel ikinci heykel olarak değerlendirmiş, böylece Polykleitos’un eseri birinci seçilmiştir. Bu anekdot, sanatçılar arasındaki dostane rekabetin ve Efes’teki sanat ortamının canlılığını gözler önüne serer.

Artemis festivalleri de kentin sanatsal hayatının önemli bir parçasıydı. Törenlerde tanrıçanın heykeli şenlik alaylarıyla taşınır, tiyatro ve müzik gösterileri düzenlenirdi. Bu etkinlikler yalnızca dini bir ritüel değil; aynı zamanda kentin sosyal ve kültürel hayatını zenginleştiren büyük kutlamalardı. Roma İmparatoru Commodus’un festivallere adını vermesi ve oyunlar düzenletmesi, sanatın devlet tarafından da desteklendiğini göstermektedir.

Bu tür yarışmalar ve festivaller, hem sanatçıların yeteneklerini sergileyebildikleri hem de halkın sanatsal etkinliklere katılım sağlayarak ortak bir kültür oluşturduğu platformlardı. Dolayısıyla Efes, antik dönemde sanatın bir rekabet, paylaşım ve toplumsal birlik aracı olarak işlev gördüğü seçkin kentlerden biri olmuştur.